MAĞAZA ÇALIŞANLARININ DRAMI

D's damat firmasında iş görüşmesine gittim satış elemanı olarak iş başvurusu vardı ve oradaki mağaza müdürü ile görüşme yaptık hemde ayak üstü hicte profesyonel degildi ayrıca neyse kendisinin taliban gibi sakalı olmasına rağmen ben ceodan izinliyim benden başka kimse sakal bırakamaz dedi sacmalığa bak ardından yapacağım iş ile alakalı bilgi verdi reyonları toplalayacakmışım yerleri temizleyecekmişim satış yapacakmışım ve müdür istedigi saatlerde beni mesaiye bırakıp öglen yemeginede göndermeme hakkına sahipmiş. Arkadaslar köle miyiz yoksa çalışan mı anlam verebilmiş değilim. Eminim ki birçok firma bu şekilde eleman arıyor tek maaş ile 2-3 kişinin yapacagı işleri yapacak birisi lazım diye düşünüyorlar. Umarım bu platform boyle sacmalıklarım daha fazla duyulması adına harika işler çıkarıe ve burada herkes sesini duyurabilir. 

Ecza deposunda çalışmak

Hem depo içerisinde hemde satış kanallarında çalışmış birisi olarak söylüyorum ki çok yoğun şekilde mobbing uygulanan bir sektör. Neredeyse tüm firmalarda yapiliyor bu çünkü aylık fütursuzca hedeflenen satış kotaları çalışanları bir nevi dilenci konumuna sokara doktorlara veya eczacılara dilenci olmaya itiyor. Öte yandan hak edişler bu kotalar tutmadiginda verlmiyor ve hergün mesai yapilmasina rağmen ay sonu mesai paralari verlmiyor cünkü hedefler tutmazsa mesai gönüllülükten sayiliyor. Depo içerisinde siparisleri hazirlayanlarinda hak edişleri genellikle beyaz yakaya veriliyor veya müdürler arasinda paylastiriliyor. Mobbing açısından çalışılması en zor sektörlerden birisi bana göre ve kariyer olarak başlanacak bir iş modeli degil. Çalışan arkadaşlara allah kolaylık versin. Benim çalıştığım firma alliance healthcare idi ancak diğer firmaları da biliyorum hepsi birbirinin aynısı maalesef. 

KARGO FİRMALARI

Aras kargo, sürat kargo ve yurtiçi kargo olmak üzere 3 farklı firmada da calıştım. Hepsinin ortak özelligi uzun süren çalışma saatleri, düşük maaşlar, eksik yan haklar ve çok fazla iş yükü. Motorlu kargo ve araç kargo olmak üzere 2 şekilde de çalıştım. İş arayan veya bu sektörlere merak salan arkadaşlarıma tavsiyem geçici olarak çalışacaksanız sorun yok ama benim gibi 23 sene boyunca bu meslegi yapacaksanız mesleğinizi sevmeniz gerekecek yoksa katlanamazsiniz. 

JUNİOR DEVELOPER

4 senedir hala junior pozisyonundayım. Yazılımcı olmak alaylı veya diplomalı farketmeksizin dışarıdan görüldüğü kadar kolay değil ve bunun en büyük nedeni sosyal medyada saçma sapan insanların sürekli yazılımcı olun tonla para kazanın 3 ayda yazılımcı eğitimi verelim gibi sacma sapan söylemleri ve milleti kandırmaları. Arkadaşlar meslek son 2-3 senesini yaşıyor bana göre ve bu süreden sonra bir zamanlar herkesin inşaat mühendisi olduğu gibi herkes yazılımcıyım deyip ortalıkta gezinecek sonrada maaşlar asgari ücret seviyesine inecek. Tr şartlarında zaten junior pozisoynunun en baba aldığı maaş 20-25k civarında ve bu rakam dahada aşağılara inecek gibi görünüyor. 

SİGORTA SEKTÖRÜ

15 seneyi doldurdum sayılır kabaca. Hem uluslararası hemde yerli firmalarda geçti çalışma yıllarım. Klasik sözlerle yerli firmalarımızı kötülemek istemiyorum ancak gerçekten çok gidilmesi yolumuz var. Primlerden tutun tatil zamanlarımıza ve mobbinglere kadar inanılmaz uçurumlar söz konusu. Sigorta sektörü getirisi güzel olan hic değilse eskiden maddi anlamda level atlatan bir sektördü ve network açısından bulunmaz nimetti. Son birkaç senedir hem paramızın değer kaybı hemde piyasada bir güvensizlik söz konusu olduğu için sigortacılıkta bunlardan payını aldı. Yinede şimdiye kadar ki tüm kazanımlarımı buradan almış birisi olarak soyleyebilirim ki, kariyer hayatına ilk adımlarını atan arkadaşlarım sigortacılık sizleri uzun vaadede ihya edebilir ancak çalıştığınız firma çok ama çok onemli o yüzden elinizden geldiğince yerli firmalarda kariyer yapıcam diye zorlamayın biraz tecrübe edindikten sonra yabancı firmalara kaçmaya bakın. 

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gayrimenkul sektörü hem çok doğru bir yatırım hemde güzel bir iş modeli. Ancak ülkemiz şartlarında sistem biraz farklı işliyor. Sürekli yükselen enflasyon ve dalga dalga gelen göçler gibi daha birçok nedenlerden dolayı artık ipin ucu kaçmış durumda. Ev sahipleri kira/satış oranlarını artık neredeyse her hafta değiştirerek yükseltiyorlar, doğru düzgün bir denetim mekanizması olmaması nedeniyle vergisiz "ayakcı emlakcı" dediğimiz kişilerin sayısıda artıyor ve bu piyasaya ciddi bir güven sorunuyla beraber belirsizlik aşılıyor. Düzenlemeler yetersiz kaldığı için ve cezalar caydırıcı olmadığından mesleğin albenisi günden güne kaybolmaya yüz tutmuş durumda. 
 

Eskiden daha güzel kazançlar sağlanabiliyorken son 2-3 senedir fiyatlar her ne kadar yükselmiş olsa da banka kredilerinin kesilmesi fiyatların abartılı seviyelerde her gün artmasına bağlı olarak satışlarda buna paralel olarak durduk ve kayıt dışı satışlar başladı. Umarım eski günlere geri dönülür ancak sektöre atılmak istiyorsanız sermayesiz asla girmemenizi tavsiye ediyorum. 

FİNLANDİYA İŞ MODELİ

Finlandiya'da bütün çalışanlara kanunlar nezdinde eşit şekilde davranılmalıdır. İşe alım sürecinde veya iş yerinde hiç kimse ayrımcılığa uğrayamaz.

Eşitlik (yhdenvertaisuus) tüm insanların cinsiyetlerine, yaşlarına, etnik kökenlerine veya milliyetlerine, uyruklarına, dillerine, dinlerine ve inançlarına, fikirlerine, özürlerine, sağlık durumlarına, cinsel yönelimlerine veya kişiyle ilgili başka bir sebebe bakılmaksızın eş değerde olmaları demektir.
 

İş hayatındaki eşitlik, Eşitlik Yasası’nda ve İş Sözleşmesi Yasası’nda düzenlenmiştir. Bu yasalara göre, çalışanlara işe alınma, çalışma koşulları, iş sözleşmeleri, personel eğitimi ve kariyerde ilerleme gibi konularda eşit davranılmalıdır.

İşe alınmada eşitlik
Eşitlik Yasası (yhdenvertaisuuslaki) iş arayanlara eşit davranılmasını gerektirir. İşverenin işe en uygun olan adayı seçmesi gerekir. Ayrıca işverenin, seçiminin kabul edilebilir ve işin niteliğine uygun gerekçeleri olduğunu ve seçimi ayrım yapmadan yaptığını kanıtlayabilmesi gerekir. İş başvurusunda bulunanlardan işin yapılması için gerekli olmayan özellikler istenmemelidir.

İş yerinde eşitlik
İşveren görev bölümü yaparken, terfi olanakları sunarken veya istihdamı sona erdirirken çalışanlara ayrımcılık yapmamalıdır. Örneğin, çalışana yabancı olduğu gerekçesiyle daha düşük maaş ödemek yasa dışıdır.
İş ayrımcılığı bir suçtur. İş yerinde ayrımcılığa maruz kaldığınızdan şüpheleniyorsanız, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurumu, eşitlik temsilcisi veya kendi sendikanızla iletişime geçebilirsiniz.
Sorun çıkması durumunda iş yerinizin iş sağlığı ve güvenliği temsilcisine veya sendika temsilcinize de danışabilirsiniz.

Cinsiyetler arasında eşitlik (tasa-arvo)
Finlandiya yasalarına göre erkekler ve kadınlar eşittir. Erkeklere ve kadınlara işe alınmada, çalışma koşullarında ve maaş vermede eşit davranılmalıdır. Çalışanlar gebelikleri veya ebeveynlikleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmamalıdırlar. Çalışanın cinsiyeti esasıyla bir görevi reddetme hakkı yoktur.
Finlandiya'da, işverenin iş yerinde kadın erkek eşitliğinin var olduğunu ve kimseye ayrım yapılmadığını denetlemesine yönelik Eşitlik Yasası vardır. Eşitlik ombudsmanı, erkeklerle kadınlar arasındaki eşitlikle ilgili yasanın uygulanıp uygulanmadığını denetler. İşvereninizin size cinsiyetinizden dolayı ayrım yaptığına dair şüpheleriniz varsa, eşitlik ombudsmanından konunun aydınlığa kavuşturulması için açıklama, tavsiyeler ve yardım alabilirsiniz.

 

Umarım birgün ülkemizde de bu yasalar geçerli olur eksiksiz şekilde uygulanır. Kurumsal firmaların artması belkide bu yasalara gerek kalmadan iş hayatını domine eder. 

OTOMOTİV SEKTÖRÜ

Özellikle pandemi sonrası krizin etkisiyle Türkiyede araç yatırımı çoğaldı ve araç alım satım oranları son 10 senenin zirvesine çıktı. Bir yatırım kolu haline gelen bu sektör hız kesmeden devam etmekte özellikle ikinci el araçlar sıfırdan daha fazla cazip durumda alım satım kazanç anlamında. Raporda da görüleceği üzere ülkemizde yapılabilecek en iyi işlerin başında geliyor ve iş fikri olarak yatırımcısının yüzünü güldüren bir sektör. Nereye kadar böyle gideceği belli değil ancak şimdilik hem binicisine hemde al sat yapan yatırımcısına kazandırıyor.


GIDA VE YEME-İÇME SEKTÖRÜ

 

Dünya genelinde özellikle pandemi döneminde gıda ürünlerine ulaşım ve tedarik zincirinin bozulması ile bu sektörün kötü şekilde etkilendiğini hepimiz görebiliyoruz. Son 1 yılda globalde düşül yaşansa da ülkemizde hala yükselmeye devam ediyor. Kafe, restorant gibi işletmelerin 2020-2022 yıllarında bu tür işyerlerinin %27’lik dilimi ayakta durmakta zorlanıp kapatmak zorunda kaldılar. Daha önceleri kar payı ve ciro arasında güzel bir gidişat varken artan maliyetler nedeniyle aradaki makas gittikçe daraldı ve kar oranlaro düşüşe geçti. Kabaca bir kafe işletmesinin servisle beraber kar oranı yaklaşık olarak %60-85 arasında olmalıdır ancak bu durum konum,kira,çalışan sayısı ve demirbaş giderlerine göre değişkenlikte gösterebilmektedir. 

  Bu sektöre yatırım yapmayı planlayan yatırımcının en önemli konusu kesinlikle konum ve kira bedelleri olacaktır. Daha önceleri kosgeb gibi devlet kurumları teşvik edici ödemeler veriyordu ancak artık daha çok üretim ve arge gibi sektörlere ağırlık vermeye başladığı için yeme-içme sektörlerine desteği azalttı. Ancak yinede en karlı işletme sektörlerindenim başında geldiğini belirtmek gerekir. Bayiilik veya sıfırdan bir marka yaratmak gibi yatırım çeşitleri konum,servis,işletmenin farklılıkları gibi durumlar sizleri ileriye götürecek ve başarınızı sağlayacak en önemli faktörlerdir. 

 

Aşağıda bıraktığım raporları inceleyerek 2021 yılına kadar hem dünyada hem ab’de hemde ülkemizde gıda-yemek-içme sektörlerinin gelişimini ve büyümesini inceleyebilirsiniz. 



TEKSTİL SEKTÖRÜNDE ÇALIŞMAK

Tekstil sektöründe çalışmak cidden çok ağır ve yorucu. Bölümü veya yapılan iş farketmeksizin insan üstü çaba istenen ve buna karşın çok ama çok düşün ücretlerin ödendiği bir iş kolu. 8 saatlik mesai diye gidiyorsunuz 10 saatten önce işiniz bitmiyor, mola saatleriniz genellikle belirsiz ve başınızda bulunan ustalar fazla işten anlamıyor ayrıca sektörün gelecekteki en büyük dezavantajı alttan eleman yetiştiremiyor olması. Bunun en büyük nedeni yukarıda bahsettiğim çalışma koşulları ve buna ek olarak maaş koşulları. 

  Eğer ortalamaya vurursak tekstil sektörünün yaş ortalamasi 40 ve üzeri diyebiliriz. Olumsuz çalışma şartları gençleri kendisine çekmiyor aksine itiyor ve yüksek yaş ortalaması nedeniyle beden gücünün gerektirdiği işler çok yavaş ilerliyor. Boya ve baskı bölümleri özellikle allaha emanet ilerliyor. Maaş kısmı ise çok garip. 20-25 senelik ustaların hesabına asgari ücret yatıyor ve daha sonra kanunsuz şekilde geriye kalan para elden veriliyor. Elden verilen para aşağı yukarı 2 bin tl ile 5 bin tl arasında değişebiliyor. Düşünün çeyrek asırlık ustasınız ve aldığınız para 16-17 bin tl aralığında gidip geliyor bunun da asgari ücretten kalanı elden veriliyor emeklilik döneminde böylece maaşınız toplu şekilde erimiş oluyor. Diğer bir husus ise izin günleri. Yıllık izin kullanmak gerçekten bir zulum çünkü sürekli içeride tutuluyor hastalık veya ölüm gibi durumlardan 2/1 gibi gün düşüşü yapıyorlar haksız yere. 

  Tüm bu şartlar altında tekstil sektörü yavaş yavaş fason üretime ve kaçak göçmen çalışma yuvası olmaya doğru ilerliyor. Hangi tekstile atölyeye giderseniz gidin orada türklerle eşit sayıda veya bir miktar daha az sayıda kaçak göçmen görme olasılığınız çok yüksek ancak fason üretimlerin neredeyse tamamı kaçak göçmenlerden oluşuyor. Kariyer planlaması, idealist bakış açısı veya gelişime açık bir iş sektörü değil çalışanlar için. 

CAM SANAYİİ

Cam sektörü dışarıdan ne kadar zorlu ve tehlikeli olarak görülsede işin içerisine giren ve deneyim sahibi olanlar bilir ki tüm güvenlik çalışılan kurum tarafından alınırsa ve işçiler uygularsa tehlikeli değildir. Tabii ki bunları yapacak firma ülkemizde her ne kadar az olsa da aynı şekilde uygulayan çalışan sayısı da maalesef az ve küçük şeylerden bile sakatlanmalar yaralanmalar meydana gelebiliyor. 

Diğer bir hususta tabii ki maaşlar. Cam sanayii sektörünün maaşları gerçekten tatmin edicidir. Deneyim, performans, çalışılan pozisyon ve firmada çalıştığınız yıllara göre değişim gösterse bile sektörde biraz kademe atlayan birçok kişi doygun maaşlara erişebilir. 26 senelik bir ustanın 30.000 tl ve üzerinde maaş alması sektör için gayet olağan kabul edilmekle beraber tabii ki bunun altında çalıştırılan ustalarda yok değil maalesef. 

 Sektörün kanayan yaralarından en önemlisi eleman yetiştirme ve çalışan profili gibi duruyor son 10 senelik veriler. Hem kendi gözlemim hemde piyasada herkesin yakınmalarından biliyorum ki artık alttan eleman çok fazla yetişmiyor. Gençler işi hem çok ağır buluyor hemde tehlikeli olarak gördükleri için pek fazla yanaşmıyorlar haliylede sektör göçmenlerin ağırlıkla çalıştığı bir merkez halini almaya başladı. Aslında tanıtımı fazlaca yapılsa ve şartlar alttan gelen yeni nesile göre iyileştirilse çok iyi yerlere geleceğinden kuşkum yok. 

  Birçok sektör pandemi döneminde etkilenmiş olsa da cam sanayii sektörü belkide en az etkilenenlerin başında gelir öyle ki siparişler asla hız kesmeden devam ediyor. 

ECZACI TEKNİKERLİĞİ

   Bu iş kolunda 17 seneyi devirmek üzereyim. Mesleğe ilk başladığım yıllar ilaçların nispeten daha zor bulunduğu dönemlerdi ancak şimdi her şehirde birden fazla ilaç deposu açıldığı için ilaçların eczanelere ulaştırılması daha kolay ama bu defa son 3 senedir enflasyondan dolayı piyasada ilaç yok daha doğrusu sürekli zam gelecek diye depolar ilaçları tevzi olarak eczanelere veriyor, böyle olunca hasta ile direkt bizler karşı karşoya kalıyoruz. Bizler alaylı olanlardanız bu meslekte yani eczacılık teknikerliği bölümünü okumadık eskiden var mıydı onu da bilemiyorum tabii. Yaptığımız iş tam olarak ilaçları raflara dizmek, eksikleri kontrol etmek, miadı yaklaşan veya geçmiş ilaçları sürekli kontrol etmek, depoya eksikleri yazıp onların takibini yapmak, eczaneyi temizlemek, hastaların ilaç günlerini takip edip hatırlatma amaçlı aramak, bazen hastaların ayağına ilaç götürmek, eczacınız nöbet sırasına girmişse haftalık veya aylık olarak nöbete kalmak, eczanede sayımlar yapmak, eczanenin tüm ilaç giril çıkışlarını kontrol etmek gibi pek çok iş yapıyoruz. 

  Bakıldığı zaman çok gibi görünse de günlük rutine döndüğü için fazla yorucu değil ama maaş olarak gerçekten çok ama çok düşük ücretlere çalışıyoruz. Asgari ücretten 1-2 bin tl fazla maaş alıyorum bunca yıllık tecrübemle. Tecrübe neye lazım ilacın ismini bildikten sonra deyip geçmeyin, ssk sistemini bilmeniz gerekli, muadil ilaçları bilmelisiniz, mümessillerin sistemini bilmeniz gerekli hergün hiç gelmiyorsa en az 5 tanesi gelir size ilaç satmaya çalışır ve siz eczacınızın yada bölgenizin gitmeyen ilaçlarını alırsanız vah ki ne vah eczacınızla aranızdaki kavgaya. Nöbetler genelde maaşa ekstra olarak yansımıyor ve gönüllü nöbete kalmışız gibi sayılıyor, sektörün benimsediği normal bir alışkanlık olmuş mesleğe ilk başladığımda çok garipsemiştim ama şimdi bana da normal geliyor artık. 

   2 senelik bölümleri bitirip mesleğe başlayan arkadaşlara tavsiyem ilaçları ve muadilleri ve karışımları iyice öğrenin hastalar çoğunlukla sandığınız gibi bilinçsiz değil ve çoğu muadil ilaç istemiyorlar siz mümessille anlaşma yapıp reçete değişimi yapmaya çalışırsınız ama hasta kabul etmez. Maaş yönünden tatmin olacağınızı asla düşünmeyin istanbulda bile 16-17 bin tl maaş alan 25 senelik eczacı teknikeri arkadaşlarımız var maalesef. Stres ve mobbing var mı diye soranlara evet var çünkü bazı eczacılar firmalar ile kota anlaşması yapıyor ve onları satamayınca genelde bizlere yükleniyorlar hastalara önermiyor musunuz satmak istemiyor musunuz diye suçlamaya çalışıyorlar ve satsanız bile size çoğunlukla pay vermiyorlar üzgünüm. 

Telefon dükkanı işletmeciliği

   Güldür güldür programında ki mesut’un rolüyle çok espri konusı oldu mesleğimiz kolpacılık olarak anılmaya başlandık ve tabii ki bunda esnaf arkadaşların ortak tavır davranışlarının etkisi büyük. Sürekli artan telefon fiyatları ve çin mallarının pazara hızlı girişi işlerimizi açılçası hızlandırdı. Özellikşe cadde üzeri dükkan açanlar daha fazla kazanıyor ama bu demek değildir ki diğerleri az kazanıyor aksine 4-5 senedir gerçekten iyi para kazandırıyor. Bu işi 9 senedir yapıyorum ve şu an kazanımlarımın tamamını son yıllarda elde ettim. Ben tamirat yedek parça gibi işler yapmıyorum onları yapanlar elbette benden daha fazla kazanıyor çünkü çoğu yedek parça hem çin malı olduğu için çok ucuza geliyor hemde yeni telefon almanın maliyeti yüksek olduğu için çoğu insan elindekini sürekli tabir yerindeyse yama yaptırarak kullanmak zorunda kalıyor. 

   Benim işim genellikle yerli ve çin malı olan telefonları satmak ve satış hızları kesinlikle çok iyi diyebilirim. Bazı zamanlar sipariş usulu çalışıyoruz çünkü sürekli dükkanda istenilen model yada marka ürün bulunduramıyoruz özellikşe iphone 11 ve 12 pro yok denecek kadar az ve geldiğinde hemen tükeniyor. Esnaf kaydı açarak telefoncu dükkanı açabiliyorsunuz, sermayeniz ne kadar yüksekse o kadar satış imkanınız var demektir. Ben dükkanı 9 sene önce 5 bin tl sermaye ile açtım şimdi yaklaşık olarak 200-250 bin tl’lik bir sermaye aşağı yukarı yeterli diye düşünüyorum ama dükkanınıza yapacağınız iç dizayn eleman masrafları yada kendi tarzımı ortaya koyacağım diyorsanız bu sermaye elbette yukarı doğru gider. 

   Bu işe girmeyi düşünen arkadaşlarıma tavsiyem az da olsa tamirat işinden anlayın veya anlayan birisiyle ortak açım çünkü gerçekten yok zamanlarda tamiratın hasılatı bazen telefon satışlarını geçebiliyor. Şöyle söyliyim bulunduğum şehirde yedek parça satış ve tamirat yapan sadece 2 tane yer var ve bize tamirat için gelen telefonları oraya gönderiyoruz müşteri hangi telefoncuya gitse onlarda bizim gönderdiğimiz yere gönderecek çünkü bu işten anlayan çok az insan var ve kazançları gerçekten çok çok iyi. 

   İleride durumlar nasıl olur bilmiyorum ancak son yıllarda bu sektör hepimize iyi kazandırdı ve mutlu etti umarım bundan sonra da işlerimiz hep böyle güzel gider. Site aracılığıyla sizlere bu bilgileri sunmuş olayım. Toplu alım yapıp stoklayabilirseniz harika yaparsınız hem ürün bulmak zorlaşıyor hemde ürünlere firmaların yaptığı zamlardan daha az etkilenmiş olursunuz 3-5 marka model ile yola çıkmayın bu üründe satılmaz diye düşünmeyin enflasyon nedeniyle herkes iphone ve galaxy alamıyor maalesef o yüzden her bütçeye göre seçeneklerinizi mutlaka çeşitlendirin. 

…